Perşembe, Mayıs 17, 2007

Hayır, Birleşmeyin!


Yoksa insanlar gerçekten de yıllar sonra ilk defa gözlerini (bu kadar) açabilmiş miydi? Şahsen o kalabalıkların herhangi bir çıkar nedeniyle oralarda bulunmayacaklarını düşününce Cumhuriyet Mitingleri gayet umut vericiydi. Çünkü bu, mevzunun insanlar için "genel Türkiye apolitizm doğrusu" na zıt şekilde geçici bir önem arz etmediğini ve gerçekten de ciddiyetle ele alındığını gösteriyordu. Ben kişisel imkansızlıklarım nedeniyle bu mitinglerin hiçbirinde bulunamadım. Halen daha içimde bir uktedir. Tabi ki şehrimde böyle bir şeyin organize edilmesi durumda en başta gidenlerden olacağımdır. Neyse konu bu değil. Konu benim o gidemediğim ve bu yüzden büyük oranda canlı yayınlardan takip ettiğim bu mitinglerdeki acı veren bir kompozisyondu.

Hala, hepsine rağmen bu ülkede bu kadar çok sol ve Atatürkçü insanın yaşadığını ve sonunda seslerini çıkarttıklarını görmek benzersizdi tek kelimeye sıkışmak gerekirse. "Türkiye'de sağın alternatifi her zaman sağ olmuştur" gerçeğine rağmen oradaydılar. Ancak bağırılan sloganların etkisinden çıkılıp duruma biraz daha genel bakıldığında o hoş olmayan şey ortaya çıkıyor. Bu, hala her şeye rağmen kemalist olan insanların hala, her şeye rağmen yegane sığınakları Cumhuriyet Halk Partisi. Bu adaletsizlikir. Bunca insanın umutlarına, emeklerine, fikirlerine yazıktır. Günahtır! Bu ülkede türlü imkansızlıklardan dolayı solun asla tabanın idolojisi olamadığını, bunda sanayileşmedeki geri kalmadan sol "liderlerin" kişisel hatalarına kadar binlerce sebep bulunduğu ya da az yukarda dediğim gibi sağ görüşlerden birini seçmekle mükellef olduğumuz (ki aslen en sağ olanlardan bir CHP'dir..) gerçek. Ancak sadece çok yakın geçmiş siyasetine bakıldığında '02 seçimlerinde bu kadar büyük bir oy oranı ile AKP'nin seçilmiş olmasının da bir sonraki seçimde de buna benzer hatta bundan beter bir tablo oluşacak olmasının da en büyük sorumluları asla organize/mantıklı bir duruş sergiliyememiş sol partiler en büyük sorumlu da yine CHP'dir. CHP'nin de o hallere düşmesinin nedeni şu aşağıdaki adamdır. Sakın yanlış anlaşılmasın. Benim Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı tercihen oluşan bir kinim vesairem yok. Zaten artık CHP'nin de o "Atatürk'ün partisi" olmadığı ortada. Partiye yükleniyor olmamın sebebi şudur. Çünkü bu insanlar hala nasıl gösterdiklerini hayretle izlediğim yüzleriyle solun lideri rolüne soyunuyorlar. Gerçek: CHP ne bir sol ne de bir sağ partidir. Ancak aktif olarak üslediği rol sağdır. Ayrıca tekrar CHP'nin Deniz Baykal'ın "kişisel bi'şeyi" olduğunu gerçeğini irdelememe luzüm yok sanırım. Ancak şunu hatırlatmadan da geçemeyeceğim. Şayet CHP adam gibi bir sol parti olsaydı o düzen partilerinin tamamının reddedildiği (Genç Parti'nin aldığı oyu hatırlayın) '02 seçimlerinden en az %45 oyla çıkardı. O kadar da eminim. Ama ülkeyi AKP'nin ellerine bıraktılar adeta..

2002 seçimleri için "Cumhuriyet'in ilanından beri gelmiş en kesin devrim şansı" diyordum. Bu arada devrimden kastım öyle sosyalist bir devlete geçiş değil. Bir sol devrim, sosyal revizyon planı. Çünkü hatırlayın halk artık illahlah! demişti. Tarihte hala bu kadar yüksek enflasyon ile bu kadar uzun süre yaşamış başka bir toplum yoktur. Aynı şekilde bütün o hortumlamalar, dolandırma olayları, delirtime yönelik bürokrası ve hepsinden kötüsü de insanların aklına yerleşmiş olan ve "bu ülkenin derdi bitmez" şeklinde dışa vurumları izlenen öğrenilmiş çaresizlik duygusu. Sonuçta farklı olanlar tercih edildi. Buna en kesin örnek bir önceki seçimlerde birinci parti olarak çıkan ama son seçimlerde ancak %1.küsür oy alabilen DSP'dir. Asıl rahatsızlığımın bir nedeni de bu. Çünkü bu '07 seçimleri de bir şans teşkil edecek gibi görünmeye başladı sol için. İktidar olmasa da daha büyük bir oranda temsil edilebilmek adına. Ve gerçekten o mitingler yapıldı, gerçekten insanlar herberaber cumhuriyeti sürdürmek adına biraraya geldi. Ama nitekim sonuçta yine kim lider olarak gösterildi? Deniz Baykal. Dürüst olmak gerekirse o adamın başında olacağı hiçbir şeyin yarar içerebileceğine inanmıyorum. CHP ve DSP birleşsin. Ne olacak yani? Nasıl bir yenilik? Nasıl bir fark?! Bunun bir de çok matah bir şeymiş gibi paketlenip insanlara sunulmasına insanların da bir umut buna sarılmasına dayanmak güç. Hayır, hiçbiri solu taşıyamaz. Birleşsinler, yine senin benim çabamız üzerinden kendi keyiflerine bakacaklar.. Ve üzülüyorum! Birkez daha bu kadar umut, bu kadar çaba boşa gidecek diye. Bu gerçekten de kaçacak son şans olabilir!

Mitinglerde "birleşin!" diye bağıran insanları gördüm. "Hayır birleşmesinler, defolsunlar gitsinler" dedim. O bağıran insanların ve onlardan biri olan benim için doğru olan buydu. Ama yine de "bir Türkiye kesinliği" olarak kötünün iyisini bulmak tek çare gibi. Açıkçası 22 Temmuz'a dair varolan diğer her şey gibi bunu da hiçbir olumlu beklenti içine girmeden "bakalım nereye varacak" şeklinde takip ediyorum. Ama cumhuriyetin hakkettiği bu mu? Hayır, olmamalı..

(Bu arada, sol tanımı gereği birleşemez..)

Devam edebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

top