Perşembe, Eylül 06, 2007

Boş Yazı

Ben bu yazıyı kendime adıyorum henüz ortada yazı bile yok iken. Gerçi bir türlü henüz ortaya çıkamamış şeyleri de kapsıyor sayılır. Basitçe onlar olmayınca ben de yok sayılıyorum. Zaten Alamanya yenilince biz de yenilmiş sayılmamış mıydık? Daha var bu lanetin geçmesine. Neyse. Ben bu yazıyı kendime adadım ama bunun arkasında sebep olarak orgazmik bir ego tatmini arayışı yok. Hatta ve hatta tam tersi bir durum söz konusu. Ben bir gün bu kararsızlık takıntısı sahibi genlerimin başıma çok büyük bela açacağını biliyordum. Biliyordum da.. neyse. Yani sanırım eğer bu hayatımın en zor dönemi değilse ilk ikiye girer. Üstelik o kadar rahatsız edici derecede güncel ki birinci sırada ne var hatırlamıyorum bile. Zaten albümlerin en güzel şarkıları genelde ikincileri olmaz mıdır? Bu da böyle bir şey işte. Neyse.

Öncelikle ben de kendim kadar sıkıldığımı belli etmeliyim sürekli depresif yazılar yazmaktan. Daha çok sıkıldığım bir şey varsa bu da gerçekçi olmanın mutlak olarak depresif olmayı gerekli kıldığı gerçeğine hiçbir iyimserlikle karşı konulamadığını kabul etmek. Parça bütün ilişkisine yorulabilir bu. Nitekim neredeyse her şey kötüyse ya da çoğunluğa karışıp kötü gibi geliyorsa o neredeyse dışı kategori müstesna kaldığı kadar önemsiz de oluyor. Bir yandan hayatta hayatları halihazırda gayet iyiyken daha iyisini elde edemeyip dellenen öküzlerden biri olmadığım için seviniyorsam da onların rollerinden birini büyük bir istekle tercih edeceğim de oldukça açık sanırım. Çünkü benim derdim farklı. Kaybetmek. Zaten bunları okuyan pek çok insan için hiç yabancı olmayan bir fiil bu. Benzersizdir kaybetmek. Hiçbir şeyi kaybetmek bir diğerini kaybetmeye benzemez. Canlarım benimdirler onlar, her birinin acısı ayrı orjinaldir işte. Ben zaten yeterince şeyi kaybetmiş ve kaybetmeye devam eden hatta artık bu durumdan rahatsız bile olamayan biriydim. Ancak bu durum buna göre bile farklı. Hayatta neyin kaybı insana kelimenin hardcore manasıyla koyar? Para kaybetmek? Muhtemelen. Birini kaybetmek? Kesinlikle. Aşık olunan insanı kaybetmek? Ben, hele ki şu sıra, hiç cümle kurmayayım bununla ilgili. İnsanın kendi hayatında değer verdiği şeyleri kaybetmesi insanı perişan eder, bu açık. Yine de çok çok zor olsa da, çok çok uzun sürse de bir şekilde üstesinden gelinir. Gelinir ulan!

Ya insanın kaybetmekte olduğu bunlardan bile daha önemliyse? Mesela kaybettiği "şey" kendisiyse? Hiç mecaz yapmıyorum. Direkt, bariz olarak zerre tariz amacı gütmeden söyledim. Diğer bütün kayıplar kişinin kendisinin dışında da bu durum çok farklı, çok daha beter. Özellikle kişi günden günde kendini mahfettiğinin farkındaysa, özellikle bu durum hakkında hiçbir şey yapamıyorsa, özellikle bu durumun yegane sorumlusu yine kendisiyse. İnsan kendi içinde kaybolabilir mi? İnsan durduğu yerde kendini böyle yiyebilir mi? Sen yemedin, o malumun ilanı ama soruyorum hala kendime kendim başıma. Bu soruya geçen sene bu zamanlarda "git lan işine" diye cevap verirdim herhalde. Şimdi de aynı şekilde cevap veriyorum ama bu sefer umursamazlıktan değil, yorgunluktan! Bu demek istediğim kişisel kontrolü kaybetmek ve ya bir tür çok kişiliklilik değil. Daha ziyade bok yolunda gitmekte olduğunun farkında olmak ve seni sürükleyen zamanı kontrol edemediğin için kendini kurtarmak adına yapılabileceklerin yalnızca senin tarafından yapılabileceğini bilmek ama ne yapacağına karar verememek. Oh! En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir lafını ilk çıkaran adama psikolojik şiddet uygulayasım var. Bu arada bu hikayenin henüz değinmediğim başka bir muhteşem yanı daha vardı ki o da şudur; kararsızlıkta kaldığın iki yoldan birini seçmek zorundasın ama seçtiğin yolun sonuna vardığında pişman olman yüksek bir ihtimal ve hangisinde bunun olacağını ön göremiyorsun da. Riske ettiğin şey de kendinin ve yaşamının tamamı, hadi bakalım. (Asıl şimdi) Oh! En ufak bir mübalağ yaptıysam Lars Ulrich olayım.. Bu hal öyle fena ki. Hakikaten öyle haller içinde ki halim Türkçe'ye çevirmeye yok mecalim. Diğer kayıplar için yapılan şeylerin bile bir işe yaramaması mesela. Damar müzik dinlemek ya da günlük sıvı yüketiminde alkolün oranını rekor düzeyde arttırmak "normalde" yapılanlardır. Ama burada işe yaramıyor. "Bir dakka lan ne yapıyorum ki ben bu sadece durumu daha da boka sardırır" diyorsun, diyorum. Çünkü başka bir şeyi kaybettiğinde sadece bunu atlatabilmeye uğraşırsın oysa kendini kaybediyorken durup mantıklı düşünmen gerektiğini biliyorsundur acı devam ederken. Pek ifade edemediğim durumu olmayan biyoloji bilgimle toparlayayım. Stoplazması çıkarılan hücre yaşar ama çekirdeği çıkarılan hücre gebermeye mahkumdur. Merkezindeki yok olan diğer her şeyin sonu gibi.

Ben de böyle bir haldeyim işte. Bir süredir, uzun sayılabilecek bir süredir. Üstelik işlerin beni bekleyeceği zaman da doldu ve öteye geçti. Beni beklemediler tabi. Bende geride kaldım, günden güne artan bir stresle. Bunun sonu nereye varacak cidden bilemiyorum. Ya da sonunda ne olacağını. Yüksek ihtimal bir geçmiş olsun, bir keşke, bir de çok geç olacak..

6 yorum:

  1. Kendini kaybetmek,bir boşlukta yokolacakmış gibi hissetmek;bunlar ağır gerçekten ama birgün neden dağıldığını bile hatırlamadığın bir anda kendini toparlanmış bulabilirsin.Tüm kayıplar acı verir yine de insan beyni kendini korumada çok başarılıdır.Sonuçta beynin hala seninle olduğuna göre çok da çekirdeği çıkarılmış bir hücre sayılmazsın.Belki evraka diye bir çözüm bulamazsın belki kaybetmeye devam da edersin ama bu seni yok etmek zorunda değil.Belki iyimser bir ruh hali içinde olduğum için böyle diyorum bilmiyorum ama sonuçta hepimiz bir karar vermek zorunda bırakılıyoruz.Hayatlarımız bunun üzerine kuruluyor aslında,çok fazla pişmanlık yaşıyoruz,keşke diyoruz.Sonra yine yaşamaya devam ediyoruz.Zaman geçtikçe geçmişteki pişmanlıklar da aptalca gelmeye başlıyor.Böyle bir şey işte...

    YanıtlaSil
  2. @arcoiris: "Zaman geçtikçe geçmişteki pişmanlıklar da aptalca gelmeye başlıyor."

    Bu gerçekten biraz daha farklı bakmamı sağladı. Teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  3. Ne desem anlamsiz kalacak...

    YanıtlaSil
  4. @Tuğçe: Olsun, o da yeter (:

    YanıtlaSil
  5. bir sonraki aşaması sağlığı kaybetmektir ve geri dönüşü yoktur.

    YanıtlaSil
  6. aynı ben ve yaşadıklarım.

    YanıtlaSil

top