Çarşamba, Ağustos 01, 2007

Fatboy Slim

Uyarı: Bu yazı b.k gibi küfür içerir.


Şu "zaman" dediğin kavram var ya; itin teki o bence. Gerçekten. Sorunluyum ben onunla. Onunla, şans denen şeyle, yer yer hayatın kendisiyle. Fakat bu zaman çok ayrı bir şey. Tamamen emsalsiz stresleri getiriyor kendiyle, daha da büyüklerini getireceğini belli ediyor, diğer büyükleri kendi defolup gitmesine rağmen ardında bırakıyor. Zaman diye neyi bilirsin? Bir ihtiyaçtan doğmuş süre sınırlandırması mı? Bir gün denen şeyin 86400 tik olması mı? Göreceli olarak konulmuş bir limitlendirme mi? Üzerine kafa yürütülen soyut bir kavram mı? İnsan algısının bir handikapı mı yoksa aynı algının dahiyane bir buluşu mu? Aslında hepsi. En çok da şu üçü; geçmiş, gelecek, şimdi.

Geniş zaman, zaman çok geniş bir şey. Bazen de çok dar, çok yetersiz. Maalesef göreceli işte. "İtin teki" olması da oradan ileri gelmekte zaten. Zaman geniştir dedim mesela. Bu da göreceli ve iyi bir manası yok. Zamanla ilgili hiçbir şeyin iyi bir manası yoktur. Zaman, geçmişte g.tüne girmiş, an itibariyle girmekte olan, gelecekte girecek olan ve ancak ölümle sonlanacak bu g.te girmelerin bileşkesidir. Peki genişten kastım ne? Şu. Zaman adam edilemez. Başını kapatayım desen kıçı açılır. Kıçını kapatayım desen baştan olursun. Yolu yoktur. Geleceğimi kurtarayım dersin, şimdiki zamanı yaşayamazsın. Anı yaşayayım dersin, geleceğin ipotekli olur. Ya da hiçbirini yapmaz geçmişe ağıt yakarsın böylece yalnızca geniş zamanda varlığının bir geçerliliği olur. Gerisinde yalan olmuşsundur. Sen kendini kandır, ben de kandırayım. Hepimiz kandıralım ve diyelim ki son derece masum ve salakça "hayır! hem geleceği düşünüp hem de şimdiyi yaşamak mümkün". B.k mümkün! O denilen ya kişisel düşlerde ya da filmlerde olur, yani olmaz. Birini seçeceksin. Ya geleceğinden ya da şimdiki zamanından olacaksın. Eğer şimdiye kadar bu yazıdan bir halt anlamadıysan benden şanslısın demektir. Çünkü aptal mutluluğu olsa da bunlara kafa yormadan yaşıyorsundur. Bir koşudayız ya hepimiz aslında. Arada benim gibi bir iki deli durup diğer koşanlara bakıp "neden?" sorusunu soruyor. O soruyu sormak mutlak bir karamsarlık demek değil elbette. Ben de depresif bir insan kılığına büründüğümden söylemiyorum ya geleceğin ya da şimdinin yalan olacağını. Maalesef gerçekler cidden, hakikaten, valla, acı. Neyse. Hani bir de mantığın s.çması denen şey vardır. Yani mantıklı görünen (ki çoğu zaman da öyle olan) şeylerin/kararların ileride hata olarak kabul görmesi. Gelecek zamana yatırım yapmayı tercih etmek de böyle işte. Ben burada şükürcü bir insan moduna bağlanıp "biz ki size hayatı sunduk siz ki ileriki zaman kaygılarınızla bugünü ıskalarsanız bir gün bir araba çarpar da üzülürüz" gibi bir laf etmeyeceğim elbette. Yine de bugünü bırakıp geleceğe yönelmek mantıklı görünen, mantıklı olan, benim de yaptığım ve çoğu zaman ciddiye alındığı kadarını geri ödemeyen bir şey. Tersi durumu yapalım, hepimiz anı yaşayalım sadece demiyorum, diyemiyorum.. Açıkçası g.tüm yemiyor. Biz şu para denen şeyin manasını fazlasıyla iyi bilecek kadar zengin olmamış insanlar geleceği toptan sktr etmeyi ancak fantazi olarak görebiliriz. Üstelik belki doğru olan odur da. Biraz olsun şimdiye bakabilmek. Doğru ya da değil tercih edilmeyecektir. Gelecek zamana yatırım yapıp şu kahrolası ipoteği (ki o da aslında insanın kendi endişelerinin yarattığı bir şeydir) kaldırmak her zaman daha "yapılmalı" görünecektir. Bu şekilde hem çok başarılı olup de şimdiki zamanı da yaşayabilen birkaç insan örneği yüzünden akımı takip eden yaratık da insan işte. Gerçi bir kişinin kazanacağını bile bile umut tacirliğinden nasibini almış ve cebinden 10 milyon çıkartırken aklına "çıkmaz demeyin, şansınızı deneyin" gelen yaratık da insan. Buraya kadar "ne karamsar herif" diye düşünenler için gayet iyimser olduğumu belirtmek isterim. Çünkü benim burada, bu yazıda öne sürdüğüme göre ya gelecek ya da şimdiki zaman tercih ediliyor. Ben hayatı tanıyorsam çoğu durumda ne an yaşanır ne de gelecek kurtarılır.. Bazıları hepsini yapabiliyorlar nasıl oluyorsa. Onlara hem hayranlık duyuyorum hem de nefret ediyorum. Konuşurken "vay .mına çaktığımın, harika" diyorum mesela. Galiba milletçe (bu arada belirtmeden geçersem ölürüm; bu "milletçe/türkler böyle" tarzı konuşmaktan da konuşanlardan da tiksinirim. hepsi "ayy ne mal bir topluaam" diyen mallardır çünkü fakat benim burada yapacağım doğru bir tespit ayrıca sevdiğim sağdığım da bir tespit kesinlikle küçük görme maksadım yok) küfür ederek övgü yapan insanlar olmamızda kendi noksanlıklarımızdan ileri geliyor. Biri bir şey yapıyor, bir şey meydana getiriyor, bir başarı elde ediyor mesela. Biz ondan hem kinle hem de hayranlıkla bahsediyoruz. Neyse, sonuçta zaman kavramının gelecek vs. şimdiki kısmından pek hayır göremediğimi senin de muhtemelen görememiş olduğunu yeterince kaşıdık.

Bir de zamanın dar olduğu durumlar var. Bu da tamamen zaman algısının o haldeki, o insanda ne şekilde olduğuyla alakalı. Git istersen bu "zaman çook geniş" lafımı Öğrenci S.kme Sınavı'na girecek birine söyle. Gerçi extreme örnek vermeye lüzum yoktu. Zaman her türlü yetersiz olmayı başarabiliyor. Zamanın olduğunu zannettiğinde bile ileride, mutlaka bir yerde o boş zamana ihtiyaç duyduğunu fark ediyorsun. Çocuklar için Cuma akşamları ne kadar uzun milenyumlar gibidir. Halbuki Pazar geceleri hep son dakika uzatmaları gibiydi. Ben o maçların bir çoğundan malup ayrılmıştım. Bir yerden, birine yetişmek de değil mevzu olması gereken. Bir an gibi geçip gitmiş yıllara üzülürken, geride kalanlara ulaşamamanın verdiği hissi yaşarken, çok sevilen bir şarkının sonu gelirken.. Zaman asla yeterli değil, asla da olmayacak. Zaman bir payda. İşte o yüzden maalesef şu adı bile rahatsız edici olan "zaman planlaması" gerekiyor. Planlı, programlı olmak. Ben pek yapamadım onu. Hatta bazen "bence her şeyin planlı olması yaşamayı anlamsız kılar" düşüncemin arkasına da saklandım. Herhalde bu kadar değerli olmasaydı üzerine bu kadar düşünmezdik zamanın. Eğer bu kadar değerli olmasaydı kaybı g.tümüze giren bir şey de olmazdı galiba. Ama gerçekte olan aynen böyle. Zaman, yaşam süresi, yaşamın kendisi, hepsi birbirine bağlı. Hepsi birbiri aslında. Genelde üçün biri olarak anlaşılmaya müsait olsa da öyle. Sonuçta pek de değişmediyse olan biten. Yine pek düşünüp hiç uyguma gösterildiyse zaman planlaması konusunda. O zaman ne yapmak lazım? Gereklilik kipinde ne uygundur bilemiyorum ama gerçekte yaşananı biliyorum. Plansız olduğu için hiç edilmiş zamanın arkasından düşünmek, biraz daha düşünmek. Belki en sonunda farklı bir noktadan isyan edip "ulan hiç bir bok düşünmeyen insanlar maddi manevi nasıl daha mutlu olabiliyor" diye haykırmak! Onlar tek yapabileceklerini yaptılar. Planlı oldular, çalışkan oldular, düzgün oldular, düz oldular, düzülmeye müsait oldular, düzülmeye istekli oldular, sonunda hayatlarını düze çıkartmayı başardılar. Tercih edilen insanlar oldular. Biz kara koyunları meclisler zaten çok önceden sktr etmişti.. "Belki de en doğrusudur budur" demeyeceğim kesinlikle. Ama zamanla alıp veremediğim bitmiş değil. Ben sürekli veriyorum da o katiyen vermiyor realizmi devam ediyor aynı hardcore'luğu ile.

Hadi bu kadar uğraştım gelecek zaman mı şimdiki zaman mı diye. Bir o kadar da şimdiki zaman denen şeydeki o 5 dakika süre limitinin banka kuyruğunda bir yıl, sınav sonunda bir dakika gibi algılanmasıyla. Peki geçmiş zaman ne olacak? Öyle geçip gitmiyor ki o. "Zaman arkada güzel anılar ve hoş gülümsemeler bırakır" -mış, peh! Evet, fotoğraflarda hepimiz yalan söylüyoruz. Hepimiz stres, keder, acı, üzüntü, bunalım dolu hayatlarımızı inkar edip fotolarda gülümseyerek beyin masturbasyonunun dibine vuruyoruz. Kandırdığımız da farkındayız üstelik kendimizi. Aile yıllıklarında kimsenin bakmadığı sahte mutluluk anları bir şey ifade etmiyor kişilerin kendi içlerinde kendi geçmişleri ile yaptığı hesaplaşmaların yanında. Kaç kişi hayatta hiç "keşke" ya da daha açık olarak kendi kendine "ben senin kafanı s.keyim" dememiştir? Hiç kimse! Geçmişte yapılan hatalar genelde mutlak suretle gelecek zamanı etkileyen şeylerdir. Kimse bana geçmiş geçmişte kaldı vaazı vermeye niyetlenmesin! Bu da aslında insanın yaratılışı ile ilgili bence. İnsan düşünen ve depresyona girebilen tek hayvan çünkü. Şimdi mesela, bu forward e-mail b.ku sayesinde iyimser, sevgi tavşancığı yazılar dolu her yer. Bu da bir kandırma aslında, hem de bilinçli. Üzüntü her zaman mutluluğu sayısal çoğunluk olarak ezer. Bunu biliyorum, sen de gayet iyi biliyorsun. O yüzden mutluluk denen şey zaten bu kadar değerli, bu kadar bulunamaz bir şey oldu ya. Değerliliği kabul edilebilir olsa da kimse borsada tüm birikimini kaybetmiş birinden birkaç ufak mutlulukla bunları unutmasını beklemesin. Çünkü o iyimserlik değil düpedüz geri zekalılık olur!

Benim derdim var zamanla, zamanım az. Bir açıdan bakınca da çok uzun zaman var. Aynı zamanda olacak iki şeye hem çok hem de az zaman kaldığı bilmek, bir yandan kederlenmek bir yandan bekleyememek nasıl bir ruh halidir acaba? Yoksa tahmin ettiğim gibi ikisinden de olacak mıyım? Sıraya dizdin bizi zaman, yani ebemizi s.ktin be zaman..

2 yorum:

  1. Zamanla acayip problemlerim vardı benim de.Çok kafa yordum bi aralar ben de.Vazgeçtim artık.Zaman denen şey tamamen insan algısı ve insan uydurmasıdır.Ve zamana içinden bakmak zorunda bırakıldığımız için debelenip durururuz.Ya geçmişe saplanır ya da gelecek için umutlanırız.Anı yaşa geyiği de çoğu zaman anca lafta kalır.Çünkü insanlar yaşadıkları anın yaşandığı anda yok olduğunu da fark edemez.Anın ölümü ile ilgili bir şeyler okumuştum.Üzerine de çok düşündüm ve bilinçaltım bigün bana bi süpriz yaptı.Gözlerimi kapadığım anda anın sanki piksellerine ayrıldığı bi görüntü geldi gözümün önünde.O an parçalandı yok oldu,öldü.İşte yaşanan zaman bundan ibaret dedim etkili bi görüntüydü.Belki paralel bi evrende bi yerlerede parça parça varolmaya devam ediyor,kim bilir:)(oha abarttım bu sefer)
    Bir de fotoğraflarla durdurduğuza inanırız ya zamanı işte o fotoğraf denen şeyin ömrünün bile insan ömründen uzun olduğunu düşününce daha çok küfür ediyorsun zamana.Zaman algısı bana ancak bir şeyler kaybettiğimi hissettiriyor,O kadar. En güzeli dışarıdan gösteriyi izlemek(çoğu zaman!)

    YanıtlaSil
  2. "Bir de fotoğraflarla durdurduğuza inanırız ya zamanı işte o fotoğraf denen şeyin ömrünün bile insan ömründen uzun olduğunu düşününce daha çok küfür ediyorsun zamana."

    Harkulade :)

    YanıtlaSil

top