Pazar, Haziran 03, 2007

Sunday Bloody Sunday

Blog yazmak matematikle uğraşmak gibi. İkisi de oldukça zevkli oldukları gibi araya zaman koyma enseciliğini katiyen sevmiyorlar. En son geçerli kabul ettiğim yazıyı bundan tam bir hafta (+5 saat) önce yazmışım. Bütün hafta boyunca hep aklımın bir köşesinde vardı. "Bu hafta bir şey yazacağım", hatta bazen "Haziran'dan önce bir yazı daha yazacağım". Olmadı. Kah üşendim, kaha direkt yapmadım. Ayrıca belli olduğu üzere az evvel bir kez daha 029ur'un tapınağına uğrayıp "bak evladım blog dediğin böyle olur" dedim, kendi çapımda laf oyunlarına girişeyim dedim. Yapamam modunda olduğum için olacağı varsa da olmadı. Neyse ne diyordum ben, yazamamak değil mi? Ya, aslında yazamamak değil de (onu bir gün her blog sahibinin arkasına saklandığı klişe olarak kullanacağım) daha çok kafayı toparlayamamak. Tematik yazılar yazasım geliyor bazen. Ama onlar ciddi bir çalışmayı ve araştırmayı gerektirdiğinden çoğu zaman vazgeçiyorum. O yüzdendir ki yazdığım şeylerin pek çoğu tamamen emprovize şekilde o an yazılmıştır. O zaman da ancak o kadar oluyor.

Bütün hafta böyle gidip geldikten sonra bana ilham konusunda her daim yardımcı olabilmiş fotoraf sponsorum Flickr'a baktım. Aklımda hiçbir şey yer almadığı için rasyonel tanımlardan en hatırlamaya müsait olanı yazdım, "Sunday". Ki gerçekten Flickr fotoları genellikle yazmama destek olurlar. Lakin bu sefer pek olamadılar. "Sana Pazar günü ile ilintili 502,431 fotoraf buldum hayvan herif daha ne yani?!" dedi. Araştırmacı ruhum az önce geçtiği gibi pek mesai yapmaya niyetli olmadığından karşıma çıkan ilk fotorafı aldım, koydum. Güzelmiş ama, yani o kadar fena değil gibi. Neyse.

Belki adını ciddi ciddi kişisel bir probleme bağlayıp "yazamıyorum" demeliyim. Zira yazabileceğim konular aklıma gelmekte. Hayko Cepkin, Megadeth, Marilyn Manson, Travis ve Ozzy Osbourne'un hatta Deli'nin yeni albümleri, mayo reklamı hadisesi, yaklaşan ÖSS, Umut Sarıkaya'nın dönüşü.. Var oğlu var m.k.!

Bu başı, kıçı pek tabi kendisi de belli olmayan yazının özeti şudur. Bir, süreklilik esastır her şeyde. Bu klişe, öğütsel, saçma çıkarımdı. Gerçek olan şu şayet çok yakın bir dostunuz dertlerle sevişir olmuşsa siz de bir türlü kafanızı toparlayamıyorsunuz. Bu da bahane falan değil! Bir yazı konusu daha sadece.. Öyle işte.

Not: Evet, o kupon da yattı bu arada. En banko maçtan.

1 yorum:

  1. karmaşanı güzelce yansıtmışsın her zamanki gibi=))
    daha çok bir 'matematiksel' bir çözümleme gibi olmuş.
    pazar gününü de yaz, bu konuda da güzel bir şeyler beklemekteyim senden.

    YanıtlaSil

top